Derya kenarında biter kamışlar Geliyor bizlere türlü yemişler Bezirgan malından türlü kumaşlar At sürüp de almamıza ne kaldı
Seçin hey ağalar yiğidi seçin Koçyiğit olana libaslar biçin Yeğin at besledim kara gün için Dizgin edip binmemize ne kaldı
Kırımızı çizmeyi geymeli imiş Kırat ın üstüne binmeli imiş Dövüşe dövüşe ölmeli imiş Güneş gibi batmamıza ne kaldı
Köroğlu söylüyor sözün hasını Sil oğlum gönlümün gamlı yasını Bağdat kervanından Hint libasını Kargı ile bölmemize ne kaldı |